23-28 Ocak 2004 Bolkar Dağları Eğitim Faaliyeti


Fotoğraflar bulunamamıştır.

Orijinal Yazı: Özgür Balaban


Etkinlik: Başlangıç Grubu İleri Kış Kampçılık Eğitimi

Etkinlik Tarihi: 23-28 Ocak 2004

Etkinlik Yeri: Aladağlar Akşampınarı – Sarımehmetler Kamp Alanları

Toplam Katılımcı Sayısı: 14

Çadır Ekipleri:          

  • Özgün Balaban, Pınar Kavak, Volkan Güven
  • Alper Ünal, Hande Ecevit, Gülsün Hoşçanoğlu
  • Berkan Dinçay, Çağlar Arslan, Anıl Şener, Serdar Bozkurt
  • Eren Özçelik, Eren Kumbay, Emre, Murat İskar 

23 Ocak Cuma

Yine her faaliyet öncesinde olduğu gibi tatlı bir heyecan ve telaş içerisinde hazırlanıp, Niğde İnan Turizm’in yazıhanesi önünde buluşuyoruz. Bizle birlikte aynı otobüste Hacettepe’nin dağcılık kulübünden 15 kişi ve Gazi’den 2 kişi var. Bu kalabalık dağcı popülasyonunu barındıran otobüste yaptığımız yolculuğumuz artık klasikleşen, Suzan teyzenin (Volkan’ın annesi) hazırladığı enfes sarma ziyafeti ve bol geyikle göz açıp kapayana kadar geçiyor.

24 Ocak Cumartesi

Otobüsümüz Niğde’ye saat 6’ya doğru varıyor. Bu kadar kalabalık topluluğu bir minibüsün zor alacağını bildiğimizden hızlı davranıyoruz ve kendimizi minibüse atıyoruz. Minibüste Çamardı yolunun kapandığını öğreniyoruz ve acaba varamayacak mıyız sorularıyla bekliyoruz. Minibüs saat 7:30’da kalkıyor. Yol boyunca yağan kar bizlere havanın ne kadar kötü olacağı hakkında ipuçları veriyor. Sapağa vardığımızda her zamanki yerinde Salim Abi’yi biz beklerken buluyoruz. Çantalarımızı yükleyip, bizimle beraber gelen 2 Gazili’yle birlikte Salim Abi’nin evine gidiyoruz. Grubumuza bir Gazili daha ekleniyor ve hep beraber Sarımehmetler’e doğru yola çıkıyoruz. Salim Abi’den son 2 gündür havanın çok kötü olduğunu öğreniyoruz. Tam bu sırada önümüzde Hacettepelilerin binmiş olduğu traktörü kara saplanmış bir halde görüyoruz. Traktörden iniyoruz ve diğer traktörü kurtarıyoruz fakat traktörle olan yolculuğumuzun buraya kadar olduğunu anlıyoruz. Traktörden iniyoruz ve hazırlanıyoruz. Saat 11:00’de yürümeye başlıyoruz ve Hacettepelilerin bizden önce başlamış olmaları sayesinde onların izinden hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Yarım saat sonra mola vermiş olan Hacettepelileri geçiyoruz ve bundan sonra kendi izimizi kendimiz açmaya başlıyoruz. Yürüyüşün başlangıcından iki saat sonra Sarımehmetler’e varıyoruz ve ormandan Akşampınarı’na doğru ilerliyoruz. Yaklaşık beş buçuk saatlik bir yürüyüşle Akşampınarı’ndaki kamp alanına varıyoruz. Kararan havayla birlikte hızlıca kampımızı kuruyoruz. Sonrasında yemeğimizi yiyip, yatıyoruz.

Kar durumu: Sarımehmetler’e kadar bileğe kadar yumuşak kar, Sarımehmetler’den Akşampınarı’na kadar yer yer bele kadar gelen ve yürümeyi oldukça zorlaştıran bir kar.

Hava: Gündüz kar yağışlı, 10:00’dan sonra parçalı bulutlu ve akşam rüzgarlı.

25 Ocak Pazar

Yorgunluğumuzdan olsa gerek bir türlü tulumlarımızdan çıkamıyoruz ve uyanmamız 8:30’u buluyor. Saat 9:00’da yenileri de uyandırıyoruz ve kahvaltı yapıp su hazırlamaları için iki saat süre veriyoruz. Bu arada bizde kahvaltımızı ediyoruz ve planımıza göre 11:00’de yenilere ibrik yaptırmak üzere dışarı çıkıyoruz. Bu sırada hava bozuyor ve ibrikten vazgeçiyoruz ve herkes çadırlarına kar duvarı yapmak üzere dışarıya çıkıyor. Sert karın oldukça dipte olması yüzünden duvar yaparken oldukça zorlanıyoruz ve inşaat saat 17:00’ye kadar sürüyor ve bu sırada kar ve rüzgar şiddetini iyiden iyiye artırıyor. 1.5 metreye ulaşan kar duvarımıza rağmen sürekli dışarıda bir kişi kar küremek zorunda kalıyor. Alperler’in çadırı rüzgara göre en baştaki çadır olduğu için sürekli kar küremek durumunda kalıyorlar, tam tersine Erenler’in çadırıysa en sonda olduğu için gayet rahat durumda. Erenler’den  bir kişinin Alperler’e yardım etmesini söylüyoruz ve fırtınanın başlangıçından beri dışarı çıkmayıp, kar küremeyen Berkanlar’a dışarı çıkmalarını ve sürekli kar küremelerini söylüyoruz. Saat 23:00’e doğru fırtına iyice şiddetleniyor, kar kürediğimiz yerler hemen tekrar doluyor. En çok sırayı değişirken kapıyı açmakta zorlanıyoruz, bu arada çadır üstünde biriken kar üst tentenin alt tenteye değmesine neden oluyor, bu nedenle çadır içinde sürekli kar yağıyor ayrıca dışarıdan getirdiğimiz karlarda üstüne tuz biber ekiyor ve içerideki bütün eşyalarımız sırıl sıklam bir hale geliyor. İlerleyen saatlerde Alper bayağı yoruluyor ve çadıra girmek zorunda kalıyor, onların çadırındakiler daha fazla dayanamıyorlar ve kendilerini kadere teslim edip içeri giriyorlar. Aynı şekilde Berkanlarda daha fazla kar küremiyorlar ve çadırlarına giriyorlar. Biz sürekli kar küremeye devam ediyoruz ve en son saat 5:00’de Pınar içeri giriyor ve oldukça yavaşlayan kar sayesinde uyuyabiliyoruz.

Hava: Sabah bulutlu, saat 11:00’de şiddetli bir kar yağışı ve rüzgar çıkıyor. Akşam 17:00’de artık fırtına iyiden iyiye şiddetleniyor ve bir sonraki gün saat 5:00’e kadar devam ediyor.

26 Ocak Pazartesi

Sabahleyin 9’a doğru uyanıyoruz ve dışarı çıkıp durumu değerlendiriyoruz. Dışarıdaki manzara tayfun sonrası görüntülerini andırıyor. Alperler’in çadırını kar altında kalmış bir durumda buluyoruz. Murat onların çadırını kardan kurtarıyor. Berkanların çadırı da yarı beline kadar kara gömülmüş bir durumda. Hemen güzel havadan da istifade ederek Sarımehmetler’e inmeye karar veriyoruz. Herkes hızlı bir şekilde kahvaltı ediyor ve çadırlarını toplamaya başlıyor. Yaklaşan bulutlar bizi iyice korkutuyor, sürekli yenilere hızlı hazırlanmalarını söylüyoruz fakat oldukça yavaş bir şekilde ancak saat 15:00’de hazır olabiliyorlar. Yürümeye başlıyoruz fakat kar durumu oldukça kötü, yer yer yüzerek ilerlemek zorunda kalıyoruz. Özellikle ormana girdikten sonra bazı yerlerde iz açan kişiler bir metreye yakın gömülüyorlar. Oldukça yavaş bir şekilde ilerliyoruz ve 3.5 saatte Sarımehmetler’e iniyoruz. Ortalığı kolaçan ediyoruz ve Hacettepeli’lerle kısa bir muhabet ediyoruz. Sonrasında bütün grubu toplayıp, kar ibriği için yer bakıyoruz. Uygun bir yerde çantalarını kullanarak 11 kişilik kar ibriği yapmalarını istiyoruz. Ve çadırımızı kurmak üzere Gazililerin hazırlamış oldukları kar duvarına gidiyoruz. Çadırımızı kuruyoruz ve yemeğimizi yiyoruz, sonrasında kar ibriğini kontrola gidiyoruz. Tam biz geldiğimiz sırada ibriğin bir duvarında yanlışlıkla pencere açıyorlar, bu durum karşısında tecrübeli bizler (!!) yapmaları gereken şeyleri söylüyoruz ve bir süre daha izleyip uyumak üzere çadırlarımıza gidiyoruz.

Hava: Gündüz parçalı bulutlu, akşam ise soğuk.

27 Ocak Salı

Sabahleyin 10’da uyanıyoruz ve gördüğümüz manzara bizi sevindiriyor, sıcacık bir güneş dışarıda bizi bekliyor. Dışarı çıkıp ibriği kontrole gidiyoruz. İbriğin içinden ses çıkmıyor, herkes ölü gibi uyuyor, bizde onlara biraz daha süre verip çadırımıza dönüyoruz. Islanmış olan eşyalarımızı güneşe çıkarıyoruz ve güneş kremlerimizi sürünüp, güneşleniyoruz. İbrikten gelen sesler üzerine uyandıklarını anlıyoruz ve bakmaya gidiyoruz. İbrik ve bir önceki gece hakkında bilgi alıyoruz. Öğrendiğimize göre saat 6’ya kadar ibriği yapmışlar ve Eren Kumbay’ın kötüleşmesi yüzünden daha tamamlanmadan içeri girmiş olduklarını öğreniyoruz. Kahvaltı etmelerini ve sonrasında bizim çadırın yakınlarında çadır kurmalarını söyleyerek çadırımıza dönüyoruz. Kahvaltımızı ediyoruz ve yenilerin çadır kurmalarını seyrediyoruz. Bu sırada Kaletepe zirvesinden gelen Hacettepelilerle selamlaşıyoruz. Sabahleyin Niğde’ye erken dönüp bir şeyler yiyebilmek için Salim Abi’yi arıyoruz ve bizi 8’de almasını söylüyoruz. Çadırlar kurulduktan sonra herkes yemeğini yiyor ve biraz kestiriyor. Sonrasında faaliyet değerlendirmesi yapmak üzere herkesi Erenlerin çadırına çağırıyoruz. Fakat rehavet içinde olan yeniler bir türlü toplanamıyor ve bizde bunun üzerine herkesi kaldırıp telefon kayasına kadar yürütüyoruz. Yürüyüşten sonra herkes zorda olsa Erenlerin çadırında toplanıyor ve faaliyet değerlendirmesi yapıyoruz. Saat 1:30’a kadar faaliyet değerlendirmesi sürüyor. Sonrasında erken yürümeye başlayacağımız için birazda olsa uyumaya çadırlarımıza gidiyoruz.

Hava: Sabahleyin güneşli, akşam çok soğuk bir ayaz

28 Ocak Çarşamba

Saat 3’de uyanıyoruz ve saat 4:30’a kadar hazırlanıyoruz. Akşamki ayaz yüzünden sertleşen kardan kolayca Salim Abi’nin bizi alacağı yere kadar yürüyoruz. Bundan sonrası her Aladağlar faaliyetinde olduğu gibi Niğde’ye dönüş, Niğde’de çatlayasıya kadar yemek yeyiş ve Ankara’ya dönüş şeklinde gerçekleşiyor.

Fazla eğitim yapamasakta, yeniler için tam anlamıyla bir kış kampı simulasyonu oldu. Oldukça yararlı bir faaliyetti.

Etkinlik Sorumlusu   Özgün BALABAN

Kaynak: https://web.archive.org/web/20040209060249/http://www.dost.bilkent.edu.tr/activity/2004/ala5.htm